"Defilelerimde hep farklılıktan yanayım."

     Modayla ilgili yazarken modanın içinde bulunan bir model ve organizasyon ajansı sahibiyle röportaj yapmadan olmaz dedim ve Rönesans Ajans'ın sahibi Akif Örükle bir söyleşi yaptım. Akif bey; kendisi, işi, moda ve erkek modasındaki yeniliklerle ilgili bilgiler verdi. Rönesans Ajans 1999 yılında İzmir'de kuruldu. Ajans, profesyonel kadrosu ve deneyimli manken kadrosuyla büyük organizasyonlara imza atmış ve atmaya devam ediyor.


Akif Örük Kimdir?

     İzmir Alsancakta bulunan Rönesans Ajans'ın sahibi Akif Örük 1970 yılında İzmir'de doğdu. Örük 1995 yılında Öner Evez tarafından keşfedilmesiyle moda dünyasına adımını attı. Boyu ve fiziği modelliğe uygun olduğu için 1996 yılında modelliğe başladı. Organizasyon ve moda işleriyle uğraşan Akif bey 20 yıldır moda sektöründe bulunuyor. Çoğunlukla defile organizasyonları yapıyor çünkü kendisi kareograf ve defilelerde farklı sahne tasarımları yapmayı seviyor.



Size göre moda nedir? Bu yıl kadın ve erkek modasında dikkatleri çeken neler var ?

Akif Örük :
    
     Bana göre moda herkesin kendisine yakışanı giymesidir. Şuan tamamen rengarenk bir moda var. Erkek ve kadınlarda tamamen farklı renklerde giyim var, çok canlı ve eğlenceli renkler. Bu sene erkek modasında çok koyu ve çok açık renkler moda ama kahve tonları yok. Mavi, sarı, krem ve kırmızı renklerinin tonları daha çok ön planda. Erkek modasında saçlar da değişti bu sene mesela. Artık 40'lı ve 50'li yıllardaki saç modellerine dönüş var tekrar. Birkaç yıldır erkek modasında feminen detay olarak unisex kullanılan modeller çıktı ortaya. Hem kadın hem erkeklerin giydiği dar kesim pantolonlar var özellikle. Dar paça pantolonlar son 4-5 yıldır çok moda oldu. Bunun yanı sıra fit gömlekler ve yelekler de var.
     Takım elbiselerde de değişiklikler var. Takım elbiselerde iki düğme olması her zaman klasiktir ama bu sene ve geçen sene hep tek düğme kullanıldı. Takım elbiselerde yaka manşetleri inceldi ve kol manşetleri de kısaldı. Manşetlerin içinden gömleğin çıkması moda oldu. Kravat desenleri de çok renklendi ama bu renkler çok açık renkler ayrıca kravatların üzerinde işlemeler de var artık. Papyonlar da tekrar modada yerini alıyor yavaş yavaş. Ayakkabılarda eski yıllara dönüş var sadece tabanları farklı. Aksesuar olarak çantalar çok kullanılmaya başlandı. Başta kullanışlı olması açısından çapraz çantalar olmak üzere pratik kullanılan her türlü çanta moda oldu.


Türkiye'deki moda ve modacılarla ilgili ne düşünüyorsunuz ?

Akif Örük :

     Türkiye moda olarak 1 yıl geriden geliyor. Yurt dışında 2013-2014 koleksiyonları hazırlanırken Türkiye'de hala 2012 yada 2013 hazırlanıyor mesela. Bu yüzden Türkiye'deki modacıların Avrupa'ya yetişmek için biraz daha hızlı koleksiyon hazırlamaları gerekiyor. Koleksiyonlarının yurt dışındaki tasarımcılarla uyumlu olmaları gerekiyor ki burada da ilgi görsünler.
     Şuan Türkiye'de en çok Bora Aksu ve Özlem Süer'in koleksiyonları takip ediliyor. Ama genel olarak bütün modacılar yurt dışındaki koleksiyonları takip ediyorlar. Modacıların ayakta kalabilmesi için önemli olan modacının koleksiyonunun sunumunu iyi yapabilmesi ve satabilmesidir. Eskiden tasarımlar çok uçuk kaçık oldukları için satılmazdı ancak son zamanlarda tasarımcılar herkese hitap edebiliyor.

Peki siz modanın bu kadar içinde biri olarak biraz kendi giyimizden bahseder misiniz ?

Akif Örük :

     Benim kendime has bir tarzım var ama genelde spor giyinirim çünkü rahatlığa önem veriyorum. Biraz kişiliğimden dolayı biraz da işimden dolayı diğer insanların giydiklerini giymeyi sevmem hep farklı olmak isterim. Zıt renkleri bir arada giymeyi severim mesela siyahla beyazı birlikte çok giyerim. Tabi ki vücuduma yakışanı giymeyi tercih ederim. Zaten modellerimizde de ilk olarak giydiklerini taşıyabilmelerine önem veririz.
     Aksesuar çok kullanırım özellikle yüzüklerim şapkalarım ve saat koleksiyonum var. Ayrıca çok fazla ayakkabım ve kotum da var. Aksesuar kullanmayı severim çünkü aksesuar giyilen kıyafetin tamamlayıcısıdır. Bence herkesin aksesuarları daha dikkatli kullanması lazım. Kolye ve bileklik de çok kullanırım çünkü yakıştığına inanıyorum.
     Kışın sürekli fular kullanırım hatta iki yıl önce fuları kendimce bir şekilde bağlayıp düğüm atmıştım. Önce herkes dalga geçmişti ama geçen yıl herkesin fularları öyle kullanmaya başladığını gördüm . Bence en önemlisi herkesin kendine yakışanı giymesi çünkü herşey herkese yakışmayabilir. İnsanın mutlu olabilmesi için giydiklerini önce kendine yakıştırabilmesi gerekiyor.
     Mesela ben giyindiğimde kapıdan çıkmadan önce aynaya bakarım. Ayakkabım, pantolonum, gözlüğüm uyumlu mu? Eğer beğenirsem, evet bugün bu şekilde mutlu olabilirim diyorum ve çıkıyorum. Çok acelem yoksa giyimime çok dikkat ederim.

Biraz defilelerden bahseder misiniz ?

Akif Örük :

     Firmayla anlaştıktan sonra koleksiyonlara bir bakarım. Eğer koleksiyonda bir enerji hissetmediysem tasarımcıyla toplantı yapıp koleksiyona hareket getirmesini isterim. Bazı koleksiyonlar tamamen tüketiciye göre yapılır ve tüketiciyle uyumlu gider ama bu çok standart kalır. Standart kaldığında bizim defilede vereceğimiz enerji çok önemlidir, yoksa izleyiciler sıkılabilir. Bu yüzden koleksiyonu bozmadan aksesuarlarla defileyi süsleriz, bu da benim çok hoşuma gidiyor. Ben hep farklılıktan yanayım bu yüzden bu aksesuar makyaj veya farklı bir saç stili olabilir. Herşeye bir bütün olarak bakılması gerekiyor. Modele bir kıyafet giydirildiğinde ayrıntılara dikkat edilmezse onun tamamlayıcı unsuru kalmaz.

Unknown

Phasellus facilisis convallis metus, ut imperdiet augue auctor nec. Duis at velit id augue lobortis porta. Sed varius, enim accumsan aliquam tincidunt, tortor urna vulputate quam, eget finibus urna est in augue.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder